Турецкий ван — Турецкий ван … Википедия
gar — is., Fr. gare Demir yolu ile yolculuk edenlerin gereksinimlerinin geniş ölçüde karşılandığı büyük tren istasyonu Bu beylerle Selanik garının civarında bazı bahçelerden geçerek gidiyorduk. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hint mandası — is., hay. b. Çift parmaklılardan, uzunluğu 2 m, yüksekliği 1,8 m civarında, evcilleştirilip çekim işlerinde kullanılan bir tür memeli … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruk — is., ğu 1) Hayvanların çoğunda, gövdenin sonunda bulunan, omurganın uzantısı olan uzun ve esnek organ 2) Bu organa benzeyen uzantı Uçağın kuyruğu. Gelinliğin kuyruğu. 3) Kuşlarda gövdenin sonunda bulunan tüy demeti 4) Koyunun bazı türlerinde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mevki — is., Ar. mevḳiˁ 1) Yer, mahal Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı. Atatürk 2) Makam ... senelerce devletin yüksek mevkilerinde bulundu. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
otel — is., Fr. hôtel Yolcu ve turistlere geceleme imkânı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence vb. hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme Beyoğlu civarında bir otelde yatmıştım. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler otel faresi otelgarni apart otel… … Çağatay Osmanlı Sözlük
otuzluk — sf., ğu 1) Yaşı otuz civarında olan 2) İçinde otuz adet bulunan 3) Otuz lira değerinde olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözden nihan olmak — gözden kaybolmak Nihayet yıkık bir kulübe civarında gözden nihan oldular. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
civar — is. <ər.> Ətraf, yaxın yerlər, ətraf yerlər. <Səfərin> atası Qarabağ xanının Naxçıvan civarında olan bir vuruşmasında öldürülmüş(dü). Ç.. <Cəmil bəy Bəypolada:> Oturalım, burası qədər gözəl, baxımlı bir yer bu civarda çox az… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
benair — Afganistan da Suad civarında bir mevki ismi dir; bir nevi rayheli pirinc ki benairi tâbir ederler … Çağatay Osmanlı Sözlük
ürküt — Samarkand civarında bir şehir ismi dir … Çağatay Osmanlı Sözlük